DEPREMDEN SONRA
Depremzede bir hanımla sohbet ediyordum. Dedi ki:
“Ben, diş temizliği ve duş alma konusunda çok titizdim. Ter kokusundan nefret ederdim. İş yerine terli bir hasta gelince çift maske takardım. Hele kızım, her gece duş almadan yatmazdı.
Çadırda bilmem kaç kişiyle bir arada kalınca can korkusundan; ne ter gözümüze göründü ne kir.
Geçici olarak bir otele yerleştik. Musluğunu açtım. Elimi altına tutunca, o suyun akması ne büyük nimetmiş meğer. Günlerce yıkanmayan elimden, simsiyah su aktı…
Depremden önce, evimiz dar geldiği için daha büyük eve taşınmayı düşünüyordum. Fakat, ev fiyatları çok yüksekti.